top of page
Ara

Islah Dilekçesinde Faiz Talebi Bulunmasa Dahi, Dava Dilekçesindeki Faiz Talebi Hüküm İçin Yeterlidir

22. Hukuk Dairesi 2017/14398 E.,  2019/12587 K. Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde mağaza müdür yardımcısı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek, ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti: Davalı taraf davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz: Karar yasal süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflar arasında ıslah dilekçesi ile talep edilen alacaklar için faize hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlık konusudur.

Somut uyuşmazlıkta mahkemece ıslah dilekçesinde faiz talebi bulunmadığından ıslaha konu kısımlar için faiz ödenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ne var ki, 2017/8 Esas sayılı içtihatların birleştirilmesi talebi üzerine İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca 24.05.2019 günü yapılan toplantıda: “Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceği" yönünde karar verilmiştir. İçtihadı Birleştirme kararları gerek mahkeme gerekse taraflar için bağlayıcıdır. Somut olayda, davacının dava dilekçesinde faiz talebi vardır. Bu halde, içtihadı birleştirme kararı doğrultusunda bu faiz talebi yeterli görülmeli, ıslah dilekçesi ile talep edilen alacaklara ıslah tarihinden itibaren dava dilekçesindeki faiz talebi ile bağlı olarak faize hükmedilmelidir. Ayrıca kıdem tazminatı alacağında ıslah ile artırılan miktar için dahi, mülga 1475 sayılı Kanunun halen yürürlükte bulunan14. Maddesi gereği fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmektedir.

Mahkemece belirtilen yönler gözetilmeksizin karar verilmesi hatalı olup bu husus bozma sebebi ise de, yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın hüküm kısmının, “7.328,23 TL net kıdem tazminatı alacağının 4.000,00 TL'sinin iş akdinin fesih (29/04/2014) tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, geri kalanının faizsiz olarak,

2.190,33 TL net ihbar tazminatı alacağının 300,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, geri kalanının faizsiz olarak,

933,00 TL net genel tatil ücreti alacağının 300,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, geri kalanının faizsiz olarak,” şeklindeki bentleri hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “7.328,23 TL net kıdem tazminatı alacağının iş akdinin fesih (29/04/2014) tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte,

2.190,33 TL net ihbar tazminatı alacağının 300,00 TL'sinin dava tarihinden bakiye kısmının ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte,

933,00 TL net genel tatil ücreti alacağının 300,00 TL'sinin dava tarihinden bakiye kısmının ise ıslah tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte,” şeklindeki yeni bentlerin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 11.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

32 görüntüleme
bottom of page